31 Aralık 2016 Cumartesi

Neler Olmadı Ki Ben Yazamayalı? - 2016 Sonu Notlarım


"Neler Neler Oldu Ben Yazamayalı?" diye başlayacaktım aslında, sonra düşündüm de "Neler Olmadı Ki Ben Yazamayalı?" demek daha doğru bu konuda... Bir seneyi daha bitirirken, 2016'da bu bloğuma üç yazı yazabilmişken, "2016'da dördüncü yazım ile son vereyim; önümüzdeki sene buraya da ağırlık vermek üzere geri döneyim." dedim...

Ben bu bloğumu okuduğum bölümümü de -toplum bilimini anlatan Sosyoloji bölümümü- daim ettirebilmek için açmıştım aslında. Hem Sosyolojik hem de edebi şekilde, gördüğüm hataları veya doğruları yazacaktım. Ben de Allahın bir kuluyum, herkesi uyarmak bana kalmadı elbet. Ama öyle şeyler görür oldum ki, belki de yazmalıyım bunları da dedim! Öyle ki; dünyaya her birimiz başka sebeplerle gönderiliyoruz bence...

Gel gelelim diyecektim ki mesela; özür dilemek, teşekkür etmek, güler yüz gösterip güler yüz görecek olmak, insanlarla hepten uğraşmak kimilerine çok zor geliyor... Önümüzdeki seneye kısmet olursa daha rahat yazabileceğimi umuyorum buraya da...


Neler Olmadı Ki Ben Yazamayalı? Dersek...


Ülkemin genelinden bahsederek başlamak isterim ki; 

Binlerce insanımız öldü; 25 kez kez gerçekleştirildiği söylenen terör saldırılarında, evine gidemeden, annesine babasına eşine çocuğuna sevgilisine sevdiğine kavuşamadan...

Kendini bilmeden trafiğe çıkan sözde sürücülerin bulunduğu yollarda, öldü insanlarımız...

Evine-işine-okuluna giderken eski eş-eski sevgili-veya takıntılı seveni yüzünden kadınlarımız öldü binlerce... 

Çocuklarımız öldü sonra; tecavüzden, hırstan, öfkeden, büyüklerimiz dünya çıkarlarını çocuklar üzerinden gidermeye çalışırlarken... Çocuklarımızla beraber hayalleri de bu dünyadan yitip giderken, bir çok hayali çocuk tecavüzleri ile yitirttiler. "Bir kereden bir şey olmaz denildi, tecavüze uğrayanlara" sonra geri alınmaya çalışılsa da bu cümleler yüreğimizi deldi geçti bir kere bu sene... 

Bizler her seferinde öldük, "onlar korkarken binlerce"; en sonunda da bir kere ölüp cennete gittiler... Hepsine Allahtan Rahmet, kederli ailelerine ve biz görüp de bir şey yapamayanlara sabırlar diliyorum...


Hep Kötü Şeyler Olmadı Da Ama Gölgede Kalan Gelişmelerimiz Vardı; (Hatırladığım Kadarıyla)

Canan Dağdeviren, Medikal teknoloji alanında çalışarak pilsiz çalışan giyilebilir bir kalp çipi (PZT MEH) ve cilt kanserini teşhis eden bir cihaz geliştirdi. (Ayrıntılı bilgi; Vikipedia-Canan Dağdeviren)
Bu kalp pilinin kalp hastalarının zorluklarını giderdiği, yaşam kalitelerini yükselttiği ve ölüm oranlarını azalttığı belirtildi. Canan Dağdeviren, Harvard Üniversitesi'nin Genç Akademi Üyeliği'ne seçilen İlk Türk oldu. Canan Dağdeviren'in başarılarını tebriklerimle beraber yazıya dökmüştüm bende, onu da burada bulabilirsiniz.

Aziz Sancar, Nobel Kimya Ödülü'nü aldı. 19 Mayıs'ta Anıtkabir'e konulmak üzere Genelkurmay başkanına teslim etti, daha sonra madalya ve sertifikasını 19 Mayıs 2016'da Anıtkabir'e teslim etti. (Daha Ayrıntılı Bilgi; Vikipedia - Aziz Sancar)

Dr. Hande Özdinler'in Buluşu; Dr. Hande Özdinler, Les Turner ALS araştırma ve tedavi merkezinde araştırmacı. Dr. Hande Özdinler’in laboratuarından devrim niteliğinde bir araştırma çıktı 2016'da. Dr. Hande Özdinler direktörlüğündeki Dr. Javier Jara ve Dr. Barış Genç tarafından gerçekleştirilen çalışmada, Parkinson hastalığı ile bağlantılı olan genin yokluğunun; beyindeki motor-nöronları artan baskıya maruz bırakıp nörodejenerasyona yol açtığı bulundu. Araştırmanın daha ayrıntılı bilgisini burada bulabilirsiniz.

Araştırmanın kaydettiği başarılı gelişmeden söz edecek olursak, bu araştırmanın; motor nöron zayıflığının moleküler mekanizmasını çözmeye yardım edebileceği ve belki de beyin motor nöron sağlığını iyileştirecek ilaçların test edilmesinde kullanışlı olabileceği söyleniyor... :)

Tüm araştırmacılarımızın ve bilim adamlarımızın; ülkemizde ve dünyamızda yaşanan her şeye rağmen, bu dünyaya iyilik yapmadan veda etmemek için verdikleri çabayı kutluyorum. 2017'de bunun devamını daha da çok görebilmeyi diliyorum... :)


Benim unutamadığım konular da olmuştu siyasetten;

Karanfil'e fakir çiçeği denilmesi konusu. Bu yazımda bahsetmiş ve fikrimi belirtmiştim. Ayrışmaya, ayrıştırılmaya ve küçültülmeye karşıyım. Fakir-zengin, alevi-sünni, kadın hakkı-erkek hakkı, kız öğrenci-erkek öğrenci, aç-tok; yeterince ayrıştırılıyoruz biz insanlar tarafından. Çiçeklerimize, doğamıza ve değerlerimize dokunmayın demek istiyorum yine...

Börek yapamayan kadının evliliği yıkılmaya mahkumdur, diye bir sözü Aile Ve Sağlık Bakanı'mızın söylüyor olması...

Bir kereden bir şey olmaz, denildiğini zaten söylemiştim. Bunu söyleyen de Aile Ve Sağlık Bakanımızdı.

Aslında daha neler neler denildi, ama benim hatırlamaya mecalim kalmadı olan biteni yazmaktan şimdi...


Ve Daha Da Olan Biten Ama Derinden Değinemediğim Konular Var; Aşağıdaki olaylarda ve daha da fazlasında; hayatını kaybedenlere rahmet, zarar gören ve acı çeken cümlemize de sabır diliyorum...;

Bu Yıl Olanlarda Son;

15 Temmuz 2016 Akşamı Darbe Girişimi,
Fırat Kalkanı Operasyonu (24 Ağustos 2016'da başladı),
Kış Saati Uygulaması kaldırıldı bu sene, 30 Ekim 2016'da 1 saat geriye alınmadı saatlerimiz),
Adana'da Kız Öğrenci Yurdu'nda yangın çıktı (29 Ekim 2016'da), 11 öğrenci ve bir yardımcı vefat etti.
Dolar Ve Euro tarihi rekorlar yapıp, 3,46'ya kadar çıktı. Bu durum her ne kadar aksi iddia edilse de ülkemizi zor duruma düşürdü...
Maden Kazaları ve bunların sonucunda yine işçi ölümlerimiz oldu...
Rus Büyükelçisi Andrev Karlov'a suikast düzenlendi Ankara'da (19 Aralık 2016'da), Rus büyükelçisi de, suikastçi de öldü.

Derken olanlar oldu, ülkemizde ve dünyamızda terörün ve acıların eksik olmadığı bir sene geride kalmak üzere... Ülkemiz ve bizler nasıl haldeyiz şimdi tam olarak kestiremiyorum bile. Ama umarım yeni yıl 2016'dan daha iyi olur. 2016'nın köşesinden bile geçmeyecek gelişmeler ile toparlanırız...


Ben yazamayalı bunlar oldu, ilk defa böylesine dolu dolu bir sene içerisinde neler kaldı aklımda yazmak istedim. Bu sene her birini unutamayacağım acıları geride bırakıp, unutmadan ve bir daha benzerini bile yaşamadan bir sene olsun...

Son olarak yeni yılımız 2017 için temennilerim şöyledir ki;


Sağlık,
Mutluluk,
Huzur,
Sevdiklerimiz,
Kitaplarımız, 
Gözlerimizden mutluluk 
yaşları getirecek haberler,
Başarılar,
Güzellikler ve Umutlar,
Bizlerle Olsun.
 | | 

Musmutlu, umutlu ve iyiliklerle dolu bir sene hepimizin olsun... 
Hoş Gelsin 2017, Mutlu Ve Huzurlu Bir Dünya mümkün olsun. 
Mutlu bir dünya mümkün, bizler de istedikçe...
Sevgilerimle, Didem Köse. :)