17 Temmuz 2016 Pazar

Mutlu Yaşamak İstiyorum, (15-16) Temmuz 2016

Bir şeyler yazmamak için direnenlerdendim ve bu direnişi Twitter'ın 140 karakteriyle kendimi kısıtlayarak yapmaya çalışıyordum ta ki 2 gündür.. Uyku vardı da nasıl; diken üstünde ve uyku denmezdi bu şeye, huzursuzluk dolu gece ve devam eden sabahı ile geçen huzursuz bir gün. Her korna sesi uzadıkça tüyler ürpertiyor, sela sesi duydukça daha beter...

Yıllardır askerde doğusu batısı demeden bu vatan için şehit düşen askerimize "hain" diyorlar. 20 yaşında bir genci İsid usulü boğazını keserek öldürdüler. Askerimizi polisimi ve vatandaşımı hiç umursamadan öldüren teroristin karşısına hesap sormaya çıkamayan halk, çıktı erimizi öldürdü emir geldiğini söyleyen askerimizi...

Daha ne diyeyim bilmiyorum, yıllardır binlerce insanımızı şehit verdik de bir tekinde bu kadar dorukta birlik olabildik mi, o askere karşı olduğu kadar. Keşke asıl düşmana karşı durabilinse böyle, dimdik ve geleceğimizi korumaya hevesle. Darbe girişimini durdurabiliyorduk madem, terörü neden bitiremedik. Ah keşke bitirebilse idik.. Askerime polisime vatandaşıma hayatını kaybedenlere rahmet diliyorum. Bir tek insanımın dahi canı yansın istemiyorum!

Bu 2 günde korkum son haddine doğru çıktı efendim, endişe ve keder dolu içim. içten içe ağlamaklıyım. Korku doluyum, korkma diyen atalarıma rağmen. Zira öfke duyduğunda kafa kesmekten çekinmeyeceğini anladığımız halk indi sokaga, geçirdigimiz şu iki günde. Ve yaşanan bu iki günden sonra nasıl devam edebileceğimizi düşünüyoruz ülkecek! Asker, polis, vatandaş demeden insanlarımız öldü. Benim vicdanim ve canım deli gibi yanıyor doğrusu...

Hiçbir tarafta değil barış sevgi ve mutluluk dileyen taraftayim, vahşete karşı şiddete karşı ve mantıksızlıklara karşıyım sadece. Tarih unutmayacak bu olanları da, ve sanırım ben de unutamayacağım; korna sesleri oldukça, selalar okundukça, bir askeri ağlarken gördükçe, dertten ve korkudan uyuyamadıkça, "ya Allah bismillah Allah-u ekber" diyenleri duydukça. Yıllardır savunduğum şudur, Allah için Allahın kulunu öldürmek değildir insanlık.Hem de en vahşet içeren cinsiyle, acımasızlık göstergesi ile. Ben dininin gereğini çok güzel uygulayan bir Anneannenin torunuyum, ondan da hiç duymadım ve görmedim öfke ve nefrete esir olmuş sözler ve davranışlar. Yattığı yerde de huzurludur inşallah.

Hepimizi vicdana, sakinliğe ve de yaşadıklarımızın izini silebilmek için birbirimize kenetlenmeye davet ediyorum. Benim gözümün önünde yine vahşet var. 25 yaşıma girmeme 10 gün var bugünden itibaren. Ve ben bu 25 senelik ömrüme vahset katliam ve bilumum acı ve eziyet gördüm. Çok çok üzgünüm...

Bundan sonraki ömrümde ve ömürümüzde, mutluluklar, sevgi gösterileri, barışın dünyayı hakimiyet altına aldığı sağlıklı bir hayat yaşamayı umuyorum. Daha güzel günlere olsun inşallah...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder